900 Milyon Dolar

1980’ler babam ve Trump Organization için çok iyi geçmişti. New York gayrimenkul piyasasının en seçkin oyuncusu babamdı. Ama 1990’ların başında piyasa durgunlaşmaya başladı ve genel anlamda tüm sektörler hız kaybetti. Kötü ekonomik şartlar nedeniyle birçok geliştirici gücünü kaybetti ama babam, şirketinin hayatta kalmaya çabalamasının kabahatini kendisinde buldu. Dönüp bakınca, o sıralar dikkatini kaybettiğine inanır. Elbette elinden çok bir şey gelmezdi, çünkü ülkenin durumu tamamen ona karşıydı ama babam, tüm dikkatini vermiş olsaydı yaklaşmakta olan krizi görmüş olacağını biliyordu.
1980’lerin sonundaki borç skandalı ve birikimlerin erimesiyle, gayrimenkul sektörü yıkıldı ve tüm ekonominin ciddi bir düşüşe geçmesinin önünü açtı. Diğer birçok girişimci gibi Trump Organization da hazırlıksız yakalanmıştı. Birden Chase, Citicorp ve Bankers Trust gibi bankalar tüm vadesiz borçlarını geri istemeye başladılar ve babamdan da yeni Trump projeleri için sağladıkları büyük miktarları derhal geri vermesini talep ettiler. 
Babam birden kendisini yüz milyonlarca dolar borcun içinde buldu ve her gün basında ona saldırılmaya başlandı. İddialar ise bir geliştirici olarak artık onun tükendiği yönündeydi. Hatta “arkadaşlarından” bazıları onu başarısız olarak görme eğilimindelerdi, ama babam bakış açısını kaybetmemeye çalıştı. 
Bu dönem sırasında bir gün babam o zamanki eşi Marla ile birlikte Fifth Avenue’da yürüyormuş. O sırada Trump Tower önünde oturmakta olan evsiz bir adam görmüş. Babam Marla’ya dönmüş ve demiş ki, “Biliyor musun, bu adamın benden 900 milyon dolar fazlası var.”
Daha sonra bana bu hikâyeyi ilk anlattığında tam olarak ne anlama geldiğini anladığımdan emin değildim. Üzerinde ismimizin olduğu büyüleyici bir binanın önünde duruyordu. Nasıl olur da evsiz bir adam finansal olarak babamdan daha iyi bir konumda olabilirdi?
Şaşkınlıkla anlamaya çalıştığımı görünce, “En azından hiç borcu yok,” diye açıkladı babam. “Onun hiçbir şeyi yok, benim ise 900 milyon borcum var. Benim hesabıma göre bu gerçek onu benden daha zengin yapıyor.”
Trump Organization’un yüzleşmekte olduğu şeyin büyüklüğünü tam anlamıyla algılayamayacak kadar gençtim, ama birkaç yıl boyunca şirket iflasın eşiğinde bocaladı. Gene de dayanıklılık, inatçılık ve bilgi karışımı ile babam, bu krizden kurtulup karşı tarafa geçmeyi başardı. Geliştirici arkadaşlarının çoğunun tersine, hiçbir zaman iflasını ilan etmedi ya da sadece hayatta kalmadı. O öncekinden de güçlü olarak yeniden doğdu. Vazgeçmeyi reddetti. İmparatorluğunu kurtarmak için ara vermeden çalıştı. Oyuncaklarını sattı. Harcamalarını azalttı. Bankacılarla müzakere edip borçlarını yeniden yapılandırmaya ikna etmek için sayısız saatini harcadı. 
Eminim ki kendini dipsiz bir kuyunun içinde görüyor ve gazetelerin kendisi hakkında yazdığı tüm olumsuz haberleri şahsi olarak algılıyordu. Ama kendi egosunun şirketinin kurtulmasına engel olmasına izin vermeyecekti. Sonunda, babamın ve ekibinin çok çalışması ve dayanıklılığı sayesinde, kendisini yeniden kurmayı ve şirketini yeni zirvelere taşımayı başardı. Babamın yıllar boyunca başardığı her şeyi takdir etsem de, en çok gurur duyduğum başarısı, 1990’ların başındaki zorlu günlerde sergilediği gücüdür. Elbette babam bu süreçteki felaketleri güçlükle defeden tek geliştirici değildi, ama bu kadar sıra dışı bir geri dönüş elde eden birkaç kişiden biriydi. Rakiplerinin çoğu o beladan bir çıkış yolu bulamadılar ve pes ederek şirketlerini kapattılar. Çoğu iflas etti. Onlar için vazgeçmek, savaşmaktan daha kolaydı. Babam içinse, vazgeçmek söz konusu bile değildi.

Kaynak: Ivanka Trump, The Trump Card