Aile İçi Eğitim

Abdulkadir Konukoğlu’nu tanımak için babası Sani Konukoğlu’nu tanımak gerek. Onu iyi tanıtan bir anısı, bu konuda fayda sağlayacaktır:
“Babamın beni yetiştirmede çok etkisi olmuş, bir-iki tanesinden bahsetmek istiyorum. Bir zamanlar ben Sümerbank ihalesinden makine almıştım. İhalede, o makineyi yanlış satmışlar. Sonra ihale iptal oldu, bize yanlış makine verdiler. Modeli daha eskiydi. Babam da, ‘İşi iyi yapman için, işi iyi takip etmen gerekir.’ dedi. O makine, o gün için o fiyata alınmazdı. Daha pahalı aldım. Dedi ki, ‘Ya o makineyi adam edeceksin, ya bunu senin harçlığından keserim.’ O zaman 16-17 yaşındaydım. Çocuk yaşındaydım; ama işe böyle alıştırırdı. Torunlarına bile, bahçenin içerisinde kulübe yaptırarak sakız, çiklet, kola, soda sattırırdı. Kime satacak, kendi ailemize.”
Konukoğlu’nun babasından aldığı bu anlayışı çocuklarına, yeğenlerine aktarması, Sanko ailesinin bir üniversite olduğu iddiasını bile ortaya koyabilir.
“Ben de bütün yeğenlerimle ortağım. Ben onların harçlıklarıyla pamuk alırım, dolar alırım. Ortaklık olarak onları yetiştiririm. Ara sıra bana sorarlar: ‘Amca benim kaç kilo pamuğum oldu?’ ‘Amca, pamuğu sat, yerine tahvil al.’ Zaman zaman satarsan zarar edersin, diyorum. Mesela bir şey yapmıştır. Babası der ki; ‘Bunu bayram harçlığından ödeyeceksin.’ Bayram harçlıklarını toplar, bana verirler. Ben de onları çalıştırırım. Bir olay anlatayım. Yeğenim babasından izinsiz köpek almış. Onu da eğitim okuluna vermiş. Tabi ödemesi var. Babasından istediği zaman, babası demiş ki, ‘Bana sordun mu? Kendin öde.’ Ben de yurt dışındayım. Telefon açtı, ağlıyor. ‘Amca, ortaklığımdan bana şu kadar para ver.’ Ben de kardeşime telefon açıyorum, sabahleyin parası ödensin, diye. Yani biz çocukları böyle ortaklığa alıştırıyoruz.”

Kaynak: Fikri Türkel, Başarılı İnsanların Karar Anı, Hayat Yayınları