Barışma Yöntemi

Her çiftin gündelik yaşamda kendilerine özgü bir dili olduğuna inanırım. Bizim de İnan’la bu tür gergin anlar için ikimiz tarafından belirlenmiş bir şifremiz var. Tartışmalarımız sonrası kim kendisini haksız bulursa ya da gönül almak isterse, diğerine kedilerin çıkardığı “mır” diye seslenir. Böylece aramızdaki gerginliği hafifletip normal yaşantımıza döneriz. Ancak ilişkinin yeniden normalleşmesi için karşı tarafın mutlaka “mır mır” demesi gerekir. Bu aslında “senin çabanı takdir ediyorum ya da özrünü kabul ediyorum” anlamına gelir.

Bir defasında yine gergin bir tartışma sonrası “mır” demesi gereken bendim. İnan işyerinde önemli bir toplantıdaymış. Kesinlikle telefon bağlanmaması için talimat vermiş. Toplantının tam ortasında onu aramışım. Sekreteri de arayan ben olduğum ve doğruca, “Hemen İnan’la görüşmek istiyorum.” dediğim için telefonu toplantı odasına bağlamış. İnan’a “Mır” dedim ve beklemeye başladım. İnan’dan ses gelmiyor, ben bir yandan sabırsızlıkla İnan’ın “mır mır” demesini bekliyorum, bir yandan da yaşadığımız tartışma gerçekten onu bu kadar öfkelendirmiş olabilir mi diye kaygı içindeyim.

İnan ise o toplantı anının tansiyonuyla ve yüksek sesle konuşamayacağı için telefonun ahizesini çok yakınına getirip, eliyle de örterek sesinin toplantıdakiler tarafından işitilmemesi için de gayet yavaş bir sesle “Mır mır” dedi. Ben önce çok gönülsüz bir “mır mır” olduğunu düşündüm ancak arka plandan sesler geldiğinde toplantıda olduğunu hemen anladım. O müşkül anında bile “ortak dilimize sadık kalmıştı İnan, duyulsaydı acaba toplantıdakiler hakkında ne düşünürdü?

Kaynak: Suna Kıraç: Ömrümden Uzun İdeallerim Var, Yayına Hazırlayan: Rıdvan Akar, Suna ve İnan Kıraç Vakfı, 2. Baskı, Mart 2016.