Ben Size Ne Vereyim?

Tansu Çiller ile o arada Karadeniz’e gittik. Danışmanları taktik veriyor Çiller’e. Otobüsün üzerinden halka eğiliyor, ince bir sesle çığlık çığlığa soruyor, “Kaçıncı ligdesiniz? Kaçıncı ligdesiniz?” diye. Aşağıdan örnek olarak “2. ligdeyiz” derlerse Tansu bunlara bir şey vadediyor. “Birinci lige geçerseniz kazanıza stadyum yaptırayım.” diyor. Karadenizli’nin ağzına veriyor balı ve götürüyor malı.

O sırada Samsun’a geldik. Çiller soruyor “Kaçıncı ligdesiniz?” diye. Aşağıdan “bir” cevabını alınca şaşırıyor. Çünkü üçüncü ligdeyiz diyene “2. lige geçerseniz” diye vadediyor. 2. ligdeyiz diyene, 1. lige geçerseniz diye bir şeyler vadediyor. Samsun’dan hiç ummadığı birinci ligdeyiz cevabını alınca şaşırıp kalıyor ama danışmanlar hemen akıl veriyor. “Nasılsa bunlar hayatta birinci lig şampiyonu olamaz. Şampiyon olursanız diye başla, aklına ne gelirse vadet.” diyorlar.

Çiller başlıyor, “Şampiyon olursanız size çim saha yapayım.” diye. Bütün Samsun bir ağızdan cevap veriyor: “Zaten çim saha…” “Stat aydınlatmasını yapayım.” diyor. Samsunlular, “En kralı var, en kralı var…” diye yeri göğü yıkıyor.

Tansu Çiller “Ay her şeyiniz var, ben size ne vereyim. Siz söyleyin, ben vereyim.” diyor. Aşağıda büyük bir sessizlik oluyor. Yaşlıca bir kadın erkeklere dönüyor, kızıyor, bağırıyor:

“Ula sessuz durmayın, bayandır, yanlış anlar. Bir şeyler deyun, alkuş edun.”

Samsun halkı yeniden canlanıyor.

Kaynak: Erkal Zenger, Thencere Ghottin Khara, 21. Yüzyıl Yayınları