Çevir Kazı, Yanmasın

Devlet Planlama Teşkilatı’nda para-banka-kredi konularındaki sorumluluğum dışında bir de “kararname yazıcılığı” yapardım. Hükümet belli konularda kararname çıkarmaya karar verdiğinde müsteşarımız Turgut Özal beni çağırır, ben koltuğumun altında Olivetti daktilo makinesi, verilen talimata uygun biçimde kararnameyi kâğıda dökerdim.

Para-banka-kredi uzmanı olarak 1970 devalüasyonunda Turgut Özal, Naim Talu ve Kemal Cantürk’e “yazıcı” olarak yamaklık ediyordum. Devalüasyon kararı açıklandı. O sabah Merkez Bankası’nda Naim Talu’nun odasında devalüasyonun piyasadaki etkilerini izlemek üzere Turgut Özal ve Kemal Cantürk’le oturuyoruz. Bankalardan, İstanbul’dan gelen haberler değerlendiriliyor.

Öğle vakti geldi. Merkez Bankası’nda Naim Talu’nun başkanlık odasının bitişiğindeki küçük camlı odada yuvarlak bir masanın etrafına dizildik. Banka tabldotundan getirtilen yemekleri yiyoruz. Ve saat 13.00’teki haberleri bekliyoruz.

Haberler başladı. Haberlerin çoğu Anadolu Ajansı kaynaklı ve devalüasyonun değişik sektörlerde nasıl yorumlandığını belirten haberler. Adana kaynaklı Anadolu ajansı haberi şöyleydi: “Adana Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sanayici Sakıp Sabancı devalüasyonun maliyetleri rezil edeceğini belirterek, dokuma ürünlerine bu sabahtan geçerli olmak üzere yüzde 19 zam yaptıklarını açıkladı. Bossa’nın bugünden itibaren ürünlerini zamlı fiyatla satacağını söyledi.” (Burada bir açıklamaya gerek var: O yıllar dokuma sanayiinde Bossa ve Güney Sanayi tesisleriyle Adana şehrinin büyük bir ağırlığı vardı.)

Bu haberi duyar duymaz, Turgut Özal müthiş sinirlendi. “Ben Sakıp Sabancı’nın daha önce kulağını bükmüştüm. Devalüasyon oldu diye sakın zam yapmaya kalkmayın, demiştim. O da söz vermişti. Ben ona gösteririm.” diye köpürdü.

Naim Talu’ya “Naim Abi, Merkez Bankası’nın adamları Akbank’ı arasın. Devalüasyon nedeniyle fiyat artışlarını önlemek için reeskont kredileri limitini düşüreceğini haber versin. Ayrıca, dokuma fabrikalarından gelecek senetlerin bir süre reeskonta kabul edilmeyeceğini de dokumacılara bildirsin.”

Kemal Cantürk’e, “Kemal Bey, sen de teftiş heyetine söyle, Adana’daki dokumacıların hesapları için müfettişlerin yarından itibaren Adana’ya gideceklerini duyursunlar” dedi.

Sonra bana döndü: “Sen de 14 sayılı Türk Parasını Koruma Kanunu’na göre yaz bir kararname. Dersin ki, devalüasyonu bahane edip fiyat artırımına gideceklerin ithalat lisansları ve döviz tahsisleri iptal olunacaktır.”

Naim Talu, Merkez Bankası’ndaki; Kemal Cantürk, Maliye Bakanlığı’ndaki yetkilileri aradı. Ben kararname taslağını yazdım. Anadolu Ajansı’na da kararname hazırlığı hakkında bilgi verdim. Saat 19.00’da gene Naim Talu’nun odasında akşam haber bültenini dinliyoruz.

Anadolu Ajansı’nın ilk haberinde, Adana Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sakıp Sabancı’nın açıklamaları vardı. Sakıp Sabancı’nın hükümetimizin devalüasyon kararının başarıya ulaşmasına katkıda bulunmak üzere Adana’daki sanayicilerin fedakârlığı göze aldıklarını, bu nedenle devalüasyon maliyetleri etkilese de fiyatlara zam yapmayacaklarını, sabah saatlerinde açıkladıkları yüzde 19 zamdan vazgeçtiklerini ve hatta hükümete destek vermek için fiyatlarda yüzde 5 ucuzluğa gideceklerini, Anadolu Ajansı’na açıkladığı belirtiliyordu. 

Kaynak: Güngör Uras, Bak, Ben Sana Anlatayım, Doğan Kitap