Eksik Parça

Son yıllarda, Albert ve ben, iki kardeş, yaşlanıyoruz, hele ben çok yaşlandım. Tanrı’ya şükür hâlâ işimizin başındayız, eski verimlilikte olmasa da çalışmaya devam ediyoruz. Görevlerimizin önemli bölümlerini gençlere devretmişiz. “İyi ama istikbal, Vakko’nun istikbali ne olacak, nasıl olacak?” sorusuna cevap aramaya başladık kaçınılmaz olarak.

Bir dostumuz, yurtdışından bir uzman önerdi. David Bork adlı, yaşlı ama dinç bir Amerikalıydı bu zat. Mayıs 1996 sonlarında geldi ve bir hafta boyunca, bizleri dinledi. Notlar aldı. Sonra hepimizi, iki nesil Vakko ailesinin bireylerini bir masanın çevresinde topladı. David Bork’un bizlere verdiği dersi unutamayacağım. Hepimize birer zarf dağıttı. “Zarfları açıp içindeki parçalardan birer kare oluşturmaya çalışın.” dedi. Çocukların puzzle oyunları gibi bir şeydi. Gençler de, biz yaşlılar da bir hayli uğraştık. Hiçbirimiz, elimizdeki parçalarla birer kare oluşturamıyorduk. Bu çocukça bir şeydi. Ne yapalım ki, elimizdeki parçalar bir kare yapmaya izin vermiyordu.

Bir süre sonra Mr. Bork duruma el koydu. “Hiçbiriniz bir kare oluşturamazsınız,” dedi. “Çünkü Vitali’nin ihtiyacı olan parça Albert’te, Albert’in ihtiyacı olan parça Cem’de, Cem’in ihtiyacı olan parça Jeff’te, Jeff’in ihtiyacı olan parça da Alberto’da…” Hepimiz bir anda bize verilmek istenen dersi anlamıştık.

Peki biz Vakko’yu kuranlar, bu dünyadan göçtüğümüzde ne olacak? Yarın ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Gene de bildiğimiz bir şey var. O da, ister ailenin üyeleri yönetsin, ister günün birinde profesyonel yöneticiler yönetsin, daima kareyi oluşturmak için eksik bir parçanın olacağı ve o parçanın her zaman bir diğerinde olacağı. Ben ve kardeşim Albert, Mr. Bork’un dersinden önce, yıllar boyunca böyle davrandık ve birbirimizin eksiğini tamamladık. Sıra şimdi gençlerde.

Kaynak: Vitali Hakko, Hayatım Vakko, Orkide Matbaası