Fark

Mission Bay Yatırımları CEO’su Curt Carter bana şu öyküyü anlatmıştı: 
“Hangi seviyede olursa olsun her yeni çalışanın ilk günlerinde onlarla tanışmaya özen gösteririm. Yeni bir bakım elemanı işe almıştık. Karşılaştığımızda ona batı park alanının temizlenmesi gerektiğini söylemiştim. O ayrılırken, ‘Oraya git!’ dedim. Bir buçuk saat sonra parktan geçiyordum ve onun orada durduğunu gördüm. Elinde bir süpürge ve tava bulunuyordu ancak görevini tam olarak yapmamıştı. Ona doğru yürüdüm ve ‘Köşeye git ve oradan başla. Önce yaprakları süpür. Bir taraf boyunca süpür, hepsini ortaya topla ve bu noktada onları poşete koy.’ dedim.
‘Anladım, patron’ dedi heyecanlı bir gülümsemeyle. İşini tam olarak benim tarif ettiğim gibi yapmıştı. Çalışanların özellikle yönlendirilmeye gereksinimleri olduğunu öğrenmiştim. O böyle bir talimat istemişti, ben de ona istediğini vermiştim.
Bir süre sonra işi yapmak için yeni biri işe alınmıştı. Giriş konuşmamdan sonra ondan batı park alanını süpürmesini istedim. Park alanına gittim ve ona dedim ki, ‘Köşeye git ve buradan başla. Önce yaprakları süpür. Onları bir çizgi boyunca topla –’
‘Bu süpürmenin en iyi yolu değil.’ diye sözümü kesti. ‘Siz orasının süpürülmesini istiyorsunuz ve ben nasıl yapılacağını biliyorum.’
Tekrar baktığımda en iyi şekilde işi bitirdiğini gördüm. Bazı insanlar ne yapmaları gerektiğinin kendilerine söylenmesini isterler, bazıları istemezler.”

Kaynak: D.A. Benton, CEO Gibi Düşünmek, Türkçesi: İbrahim Şener, Pegasus Yayınları