Gördüklerim Yaşadıklarım

Politik uğraşlarımın yanı sıra geçimimi sağladığım iş hayatımdaki başarılarımı, başta çok tecrübeli olan büyük amcamın ve babamın öğütlerine borçluyum. Aşağıdaki öğütlerden iş hayatımda çok istifade ettim:

* Masrafların arttı mı kendini fazla sıkma, fazla kazanmaya bak.
* İş hayatında kıskanç ol, başkalarının becerilerinin üstüne çık.
* Hayal mahsulü şeyleri gerçek diye anlatma, basit de olsa doğru olmayan bahaneleri kullanma, güvenilirliğin sarsılır.
* Para geçicidir, güven kalıcıdır.
* İş ilişkilerin güvenilir kişilerle olsun. Anlaşmalar ancak güvenilir kişilerle geçerlidir, kötü niyetlilerle yapılan anlaşmalar geçersizdir. İsterse yüz sayfalık anlaşma olsun, haklı bile olsan zararlı çıkarsın. Güvenilir kişilerle yapılan anlaşmalar kişilerin mutabakata vardığı konuları hatırlatma niteliğindedir. Çünkü insanlar bazen bazı detayları unuturlar ve anlaşmazlık bundan doğar.
* Maliye ile ilişkilerin düzenli olsun, hileye başvurma, aksi takdirde ağır bir bedel ödersin; biz ailece her zaman ülkenin mevzuatına uygun icraatta bulunduk, sen de hiçbir surette ecdadının bu geleneğini bozma.
* Kimseye kefil olma, mali olanakların ölçüsünde yardımda bulun. Senden kefalet isteyen dostunun iyi niyetli olmasına rağmen yanılmadığı ne malum?
* Başarı sorunların çözümüyle kıyaslanır. Başarısızlığa sebep aramak beceriksizliği örtmektir.
* İşini yarına bırakma.
* Kişilere hak ettiği değeri ver.
* Sorun çıkmadan ikaz et.
* Hırsızı tutma.
* İşe aldığın kişi verdiğin işi seviyorsa başarılı olur, yoksa ısrar etme.
* Optimist ol.
* Problemden korkma, çözmeye uğraş.
* Bilmediklerin zor gözükür. Öğren, kolaylaşır.
* Başarıda süreç önemlidir. Sürat başarının bir anahtarıdır.
* Fuzuli eleman tasfiye edilmeli. 
* Çalışanlara sahip ol.
* Vizyonun olsun yani ilerisini gör.
* Yetki verilmez, alınır.
* Maliyetleri düşür.
* Satışlarına dikkat et.
* Mal alırken kazanılır.
* Gelişmelerin hedefe yönelik olarak gerçekleşmesine dikkat et, aksi takdirde ikazda bulun.
* Verdiğin yetkileri kontrol altında tut.
* Mevzuat ve maliye ile sorun yaratacak icraatı men et, burnunu kimseye kaptırma.
* Unutma, sen bir örneksin, tutum ve icraatın uygar olsun.
* Zaman, nakitten değerlidir.
* Değişimi takip et ve uymaya çalış, aksi halde yok olursun.

ΘΘΘ

Yedek subaylık günlerimin birinde Ömer beni babası ile tanıştırmaya götürmüştü. İsmet İnönü o zaman Cumhurbaşkanıydı ve bu nedenle Çankaya Köşkü’ne gitmiştik. İnönü, oğlunun arkadaşı olduğum için bana bir hayli yakınlık göstermiş ve ne iş yaptığımı sormuştu. Ben de kendisine mühendis olduğumu ve yol inşaatlarında çalıştığımı söylemiştim. İsmet Paşa, kulağıma doğru eğilecek ve hiçbir zaman aklımdan çıkmayacak şu sözleri fısıldayacaktı: “Aman çok yol yapma evladım. Çok yol yaparsan Anadolu akın akın koşup buralara gelir.”
Bu sözleri duyunca o kadar şaşırmıştım ki, bir an ne cevap vereceğimi bilememiştim. O zaman çok şaşırmıştım gerçi ama İsmet Paşa, ülkemizin imkânlarının son derece sınırlı olduğunu biliyordu; ülkemizin o zamanki olanaklarıyla gerekli eğitimi sağlanamayan kitlelerin, herhangi bir meslek veya beceri edinmeden şehre geldiklerinde büyük sıkıntılara maruz kalabileceklerini, öncelikle yaşadıkları yerlerde gerekli donanımın kazandırılmasının daha doğru olacağını söylüyordu. İsmet Paşa’nın ne kadar haklı olduğunu da yıllar sonra anlamıştım. Hakikaten, İsmet Paşa’nın dediği gibi Anadolu’dan akın akın büyük kentlere gelen insanlar çok zor koşullarda yaşam savaşı vermek zorunda kalıyordu.

ΘΘΘ

Dumlu’daki İstihkâm Bölüğü’nde komutanım olan yüzbaşı da en az Aydın Boysan kadar ilginç ve pratik bir kişiydi. Her sabah masasına önemli miktarda evrak gelir, bir saat içinde bu evrakı gerekli yerlere havale eder ve bu süre içinde de kimseyle ilgilenmezdi. Ben de yüzbaşının bu çalışma şekline özenmiş olacağım ki, çalışma hayatımda masama gelen evrakı hiç bekletmeden gereğinin yapılması için sekreterime veya ilgili kimselere havale ederim.

Yazar:Jak V. Kamhi
Yayınevi:Remzi Kitabevi