Kârın Ötesinde

Eski Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov, SSCB’de politik istikrarsızlığın olduğu, dolayısıyla yatırım için elverişli bir ortamın bulunmadığı bir dönemde, Batılı şirketler uzak dururken Şarık Tara’nın büyük risk alarak Moskova’da iş yapmaya başladığının altını çiziyor:

“Enka ilklerden biriydi, ama aslında bu kararı vermek cesaret isterdi. Zira ciddi tehlikeler vardı ve alınan ciddi bir riskti. Tarihi binaların tadilatı çok zor bir iştir; binanın yenilenmesi dışında, şehrin merkezinde bulunan bu tarihi mirasın korunması, asırlar ötesinden günümüze gelen şeklinin ve ruhunun muhafaza edilmesi gereklidir. Altını çiziyorum, bu proje o zamanlar yabancı bir şirketin risk alarak Rusya’ya, Moskova’ya gelerek gerçekleştirdiği çok ender projelerden birisiydi. Belirtmek gerekir ki, o zamanlar şehirde gerçek bir kaos vardı. Kontrolsüz sokak satışları, mağazaların boş rafları, boşaltılmış binalar, şehre camsız pencereleriyle bakan yarısı yıkık binalar. Elbette her iş adamı, şehre şimdi mi yatırım yapmanın doğru olacağını, yoksa daha iyi zamanları bekleyip yatırımları güvenilir, gelişen altyapıya mı yapmanın doğru olacağını sorgulayacaktı.

Şarık Bey’in felsefesini çok iyi açıklayan bir olayı hatırlıyorum. İnşaatı yakından takip ediyordu. Bir gün şantiyeye geldiğinde yere döşenen granitin renginin bu yarı yıkılmış tarihi binadaki orijinal parçaların rengine uymadığını gördü. İşin tamamı bitmişti, ta-ma-mı! Şehir yetkilileri onu bu şekilde kabul etmeye hazırdı, üstelik işin kalitesinden de çok memnunlardı. Nihayet restore edilmiş tarihi binada modern bir ticaret merkezine sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Peki, Şarık Tara ne yaptı? Döşenmiş tüm graniti sökme ve kalite olarak değil, estetik olarak Petrovski Pasajı’nın orijinal halindekine uygun granitle değiştirme kararı aldı. Bu karar bizi çok şaşırtmıştı, çünkü ciddi bir harcama yapması gerekiyordu ve bu masrafı kabullendi. Bir işadamının para kazanması gerektiğini, maliyeti ne kadar az ise o kadar fazla kârının olacağını düşündüğüm için bu kararına çok şaşırdım.

‘Sayın Tara, değiştirilmesi çok gerekli değildi, bu kararı neden aldınız?’ diye sordum. O da, ‘Benim görevim sadece para kazanmak değil. Elbette yaptığınız işten kâr etmelisiniz. Ama Moskova’yı seviyorum ve görevimin Moskova’da bana emanet edilecek tüm tarihi projeleri sadece çağdaş teknik şartlara değil, aynı zamanda orijinal hallerine de uygun şekilde yapmak olduğunu düşünüyorum.’ dedi. O zamanlar yeni bir belediye başkanı olarak benim için bu davranışı çok öğreticiydi. Bu ciddi bir dersti ve aynı zamanda Moskovalıların sevdiği eski Moskova görüntüsünün yeniden inşasıyla ilgili Enka’nın büyük güven sağlayarak yeni işlerin alınması doğrultusunda attığı ciddi bir adımdı. Daha sonra Enka, Moskova’da sadece sanayi veya sosyal amaçlı binalar değil, tarihi binaların da tadilat ve restorasyon işlerini üstlendi. İşte Şarık Bey böylesi basit kâr hesaplarının üstünde olan bir insandır.”

Kaynak: Çiğdem Tüzün, Sühan Muratlı, Şarık Tara: Sınırların Ötesinde, Doğan Kitap, 4. Baskı, Ocak 2014.