Kötü Ev Sahibi İnsanı Mal Sahibi Yapar

Mağazalarımız için kira anlaşması yaparken tapuya 5, 7 ve 10 sene gibi ‘şerh’ konulmasını isteriz. Bununla, kiracısı olduğumuz yerin satılması halinde, alan kişinin kiracının varlığını kabul etmesini ve anlaşmayı sürdürmesini sağlamayı amaçlarız çünkü kiraladığımız yerlere büyük yatırım yaparız. El değişikliği sonucu mağazayı bırakmak bize büyük zarar verir.

İkinci neden ise daha stratejiktir. Öyle bir gelişme olur ki yabancı bir rakip gelip bizim kiracı olduğumuz mülkleri satın alır ve bir anda hem binayı hem de mağazayı ele geçirir. Yani bir anlamda pazar payımızı alır, bizi oradan silebilir.

Böyle bir olayı Topkapı Hiperstore’umuzun açılışı sırasında yaşadık. Mağazamızın bulunduğu binanın o zamanki sahibi bu şerh meselesine takıldı. “Benim kim olduğumu biliyorsun, biz de söz namustur. Benim sözüm sözdür, şerh falan koydurmam.” diye diretti. “Ben burayı size kiralamışsam, kimseye satmam. Bana güvenmelisiniz.” dedi. Yapacak bir şey yoktu, yeri çok istediğimiz için şerhsiz olarak tuttuk. Fakat aradan bir sene geçtikten sonra beni aradı ve duymak istemediğim haberi verdi:

“Hasancım, acil paraya ihtiyacım var ve binayı satmak durumundayım. Teknosa istiyor ama benim birinci önceliğim size satmak.”

Gerçekten o aralar paraya ihtiyacı olduğunu biliyordum çünkü binanın arkasındaki iki otelini de satmıştı ama Teknosa’nın bizim bulunduğumuz binaya talip olup olmadığı konusunu bilemem. Dolayısıyla bir anda, hazır olmadığımız halde binayı almaya mecbur kaldık. O ana kadar kredi de kullanmamıştık. Ama yapacak bir şey yoktu. Gerekli paranın bir kısmını ortaklardan, bir kısmını da firmadan sağlayarak binayı satın aldık; deyim yerindeyse, “Kötü ev sahibi bizi mal sahibi yapmıştı.”

Kaynak: Hasan Vatan, Bu Vatan İçin Neler Yapmadık ki? Vatan Bilgisayar’ın Sıradışı Öyküsü, Vatan Bilgisayar Yayınları