Küllerinden Doğmak

1948 yılının Ocak ayında büyük bir felaket yaşadık… Babam dükkânı 15 bin liradan sigortalatmıştı. “Baba, burada 200 bin liralık mal görünüyor. Senin sigortan 15 bin lira, bu risktir.” diyordum. Nitekim, tıklım tıklım ithal boyaların da içinde olduğu dükkândaki tüm malımız bir gece içinde yandı.

Yangın gece 23:00’te çıkmıştı.

“İçeri girme!” diyenlere aldırmadan, gözüm dönmüş, bir şeyler kurtarmaya çalışıyordum. Gençliğin verdiği kuvvet ve cesaretle alevlerin arasından kasayı dışarı çıkarmıştım. Bir ara babamla karşılıklı oturmuş, ağlayarak yangını seyrediyorduk. “Oğlum hiç merak etme, daha iyisini yaparız.” dedi. Öyle bir moral verdi ki, o akşamı hatırlayarak bazı fırtınalarda moralimi hiç bozmadım.

Savaş bu. Hayatta fırtınalar oluyor. Bazı muharebeler kaybedilecektir. Önemli olan, harbi sonunda kazanmaktır. Bir ay sonra aynı yerde yeni bir mağaza açtık.

Yaklaşık 200 bin liralık bir zararımız oldu. Oysa 15 bin lira sigorta ödediler. Zararımız çoktu. O zararın çıkarılması için tekrar dükkânı tamir ettirip ticarete yeniden başladık.

Kaynak: Selçuk Yaşar, Yaşamı Hatıraları Öğütleri, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, Ekim 2018.