Mülakata Nasıl Hazırlanmalı?

Odaya yeni başkan olmuştum. 2009 yılında odadan iki kişi emekli oldu ve hemen yerine iki kişi almamız gerekti. Yakınlarımızdan, çevremizden, eş, dost, akraba olsun istemedik. Bunun için memurlarımızı görevlendirdik. Kariyer.net’ten gelen beş yüzün üzerindeki başvuru arasından on yedi kişiyi seçtiler ve bu on yedi kişiyi mülakata aldılar. Mülakat bir cumartesi günü oluyor. Ben de cumartesi ve pazar günlerinde iş yerimde kendi işlerimi takip ediyordum. Arabamı odaya yakın bir yerde park ettim ve bir baktım ki odanın kapısı açık. Baktım meğer mülakat varmış. Çıktım, ben de mülakata katıldım ama müdahil olmadım. Girdim içeri, oturdum. Katılımcıların bir kısmı gitmişti. Geriye beş-altı kişi kalmıştı. Çok genç, yakışıklı, fiziği düzgün, yirmi üç yaşlarında bir arkadaş girdi mülakata. Başladı kendisini anlatmaya.

İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni birincilikle bitirmiş, burslu okumuş, tam aradığımız özelliklere sahip bir kişi. Kendisini anlatırken çok araştırmacı olduğunu belirtti. Birçok şeyi araştırdığını ve meraklı bir kişi olduğunu söyledi. Dinledikten sonra dedim ki “Madem iyi bir araştırmacısın, ticaret odaları ne iş yapar? Sonuçta ticaret odasına gelmiş, iş başvurusu yapmışsınız.” Bir süre bekledikten sonra “Belge verir.” dedi. “Ne belgesi?” dedim, “Cevap veremeyeceğim.” dedi. “Peki, AYTO ne yapar, ne yapmıştır, biliyor musun?” dedim. Yine cevap veremedi. Dedim ki “Bak ben senin yerinde olsaydım ne yapardım biliyor musun? Buraya gelmeden önce internetten ticaret odalarının ne iş yaptıklarına bakardım. Türkiye’de ticaret odalarına bağlı bir milyon dört yüz bin iş adamı vardır. Bunlar Türkiye ekonomisi için bulundukları bölgenin ticaretini artırmaya çalışırlar. İnternetten bunları öğrenirdim. Madem AYTO’nun mülakatına katılıyorum, o zaman bir de başkanının yüzünü hafızama kazırdım. Kapıdan girdiğinde başkanı tanır, ‘Başkanım, hoş geldiniz.’ der, elimi uzatırdım ki diğer adayların önüne geçeyim.”

Tabii ben bunları anlatırken çocuğun o güzel yüzü beyazlaşmaya başladı ama ben devam ettim. “Bununla da kalmazdım,” dedim, “girerdim odanın internet sitesine, araştırırdım. AYTO’nun gerçekten çok başarılı, çok güzel bir kültür evi yapmış olduğunu, kendi bölgesini gerek yurt içinde, gerekse yurt dışındaki fuarlarda tanıtmak adına Türkiye’de bir ilk olan tanıtım tırı yapmış olduğunu görürdüm. AYTO’nun birimleri tüm üyelerinin vize işlemlerini ücretsiz kendisi yapıyor. Beş bin beş yüz üyesinin marka tescilini kendisi yapıyor. Hatta o kadar kültür ve tarihle alakalı ki ‘Kültür Bakanlığı’yla işbirliği yaparak Türkiye’de ilk defa üyelerine ücretsiz müze kartı dağıtan kurum sizsiniz.’ derdim.”

Dikkat ediyor musunuz, şu anda yaşadıklarımı anlatırken odamın da reklamını yapıyorum, farkında mısınız? Hem Aydın’a Ticaret Odası’nı tanıtıyorum, hem de başarısız bir girişimciyi anlatıyorum. Başarısız bir iş başvurusunu anlatıyorum size ama o çocuk başarısız değildi. Sadece tecrübesizdi. Belki daha önce ona bu anlatılmamıştı. Çok üzüldüm. Akıllı bir çocuktu. Ben bunları anlatırken o da çok üzüldü.

Çıkarken bana “Ben burada AYTO’ya giremeyeceğimi anladım ama bundan sonra bir işe nasıl başvuru yapacağımı artık iyi biliyorum.” dedi ve bana teşekkür ederek ayrıldı. Tam iki yıl sonra iş yerimde bir telefon aldım. Bana, “Başkanım,” diye hitap eden kişi ismini söyleyerek “Beni hatırladınız mı?” diye sordu. Tabii ki ismen hatırlayamadım. Daha sonra “Aydın Ticaret Odası’na iki yıl önce başvurdum ve işe alınmadım ama bana orada işe girecek olduğum firmanın, şirketin veya kurumun geçmişini araştırmam gerektiği bilgisini verip iş mülakatına hazırlıklı girmenin daha uygun olduğunu öğretmiştiniz. Ben de sizden sonra araştırarak, öğrenerek, bilgi sahibi olarak bir lojistik firmasına müracaat ettim ve kabul edildim. Bu firmada kısa sürede yetkili bir müdür oldum. O gün oradan ayrılırken işe girince değil, mevki sahibi olunca sizi aramayı ve teşekkür etmeyi düşünmüştüm. Sizi onun için aradım şimdi. Bana o gün öğrettiğiniz araştırmacılık bilgisi bugün beni iyi bir iş sahibi yaptı.” dedi.

Kaynak: İsmail Hakkı Dokuzlu, Birlikten Kuvvet Doğuran Başkan: Yaşamı, Anıları, Tanıklıkları, Cinius Yayınları, Ağustos 2015.