Ödüllü Kolektif Kolaj

İntertoy’un bir ilanını yapıyorduk. Konu Play-Doh oyun hamuru, başlık “Yaratıcılık çocuğunuzun hamurunda var” idi. Öyle kuvvetli bir başlıktı ki, hiç bitmeyen reklamcı egolarının “ben buldum” ruh halleri çok canımızı sıkardı. Reklam yazarımız da, bu “ben buldum ruh haliyle” uzattı bana başlığı. Al bakalım sanat yönetmenim diye… Şimdi olsa iş (onlar için) kolay… Aç stokları, bul bir anne ve çocuk hamurla oynayan, çak üstüne başlığı, iki de ürün peydahla… Başlığı da yaz klavyenle, seç “karaktersizin” birini… Oldu da bitti maşallah! Hoop baskıya…

Ben ne yaptım peki? Önce çok düşündüm ve bunun “yaratıcı bir oyun” olduğunu hayal ettim. Ayağa kalkıp ışıklı masanın çekmecesinden bir 100’e 70 bristol çıkardım, serdim ajansın orta yerine. Ajansın tüm çalışanlarını davet ettim ve dedim ki:

“Herkes bu bristole, bu başlığın birer harfini dilediği gibi tasarlayıp koyacak. Buyrun hamurlarınız…” Eğlence ve oyun başladı. Çaycısı, reklam yazarı, müşteri temsilcisi, bahçıvanı, patronu başladı oynamaya. Herkes çocuk gibiydi. Yapan getiriyor, yerleştiriyor. Bir anda tüm ajans hem oynadı, hem kendi yaratıcı harflerini yaptı-yapıştırdı, hem de ilanı bitirdi…

Ortaya herkesin birlikte yaptığı, bir günlüğüne dahi olsa eğlendiği, yaptıkları ilanın nasıl çıkacağını çok merak ettiği bir kolaj çıktı. Sonra aldım onu doğru Cengiz’e (fotoğraf sanatçımız) götürdüm. Bir güzel resimlerini çektik, sonra bilgisayarımın başına geçtim ve Play-Doh kutularını yerleştirdim. İlan ödül aldı… Sadece bir kişinin değil, herkesin aldığı bir ödül haline geldi bu.

Kaynak: Argün Albayrak, Etiketin Arka Yüzü, Kendi Yayını, Nisan 2011.