Okuma Alışkanlığını Nasıl Kazandım?

Ortağımız Muhammed Alireza, Suudi Arabistan’ın en önemli ailelerindendi. Onunla kardeş gibiydik. Rivayet edilir ki o zaman 3-5 milyar dolarlık servete sahiptiler. Muhammed’le ertesi sabah kaçta buluşacağımızı konuşurken, “Şarık, saat 10’da gel, oturup iş konuşalım.” derdi.

Ertesi sabah 10’da giderdim, saatlerce beklerdim. Saat 2’ye doğru fevkalade heyecanla gelir, “Kusura bakma, uyuyakaldık gelemedim, ama şimdi iş konuşmayalım, yemeğe gidelim.” derdi. Tabii, onlar yemeğe meraklı, gideriz. Yemekten sonra Suudi Arabistan’da herkes yatmaya gider. Bu sefer randevu saat 5’tedir, ben yine 5’te gidip onu beklemeye başlarım. Böyle olacağını bildiğim için yanımda kitap taşırdım. Beklerken 2-3 saat hep kitap okurdum.

Sonra saat 8 olur, “Şarık gel şimdi eve gidelim.” der. Eve gideriz; yüzme havuzu, tenis kortu, hepsi mükemmel. Dışarıdan getirilmiş aşçılar en güzel yemekleri yaparlar. Akşam 11’de ben ayrılırım, ertesi gün 10’da yine randevuya giderim. Hiç kimse inanmaz bu işe, ama bu uzun süre devam eder ve en nihayet toplantıyı yaparız. Devlet dairelerinde de durum aynıdır. Okuma alışkanlığımı geliştirdiği için Suudi Arabistan’a şükran borcum var!

Kaynak: Çiğdem Tüzün, Şarık Tara Anlatıyor, Doğan Kitap, 5. Baskı, Kasım 2015.