Önce Kendine Güven!

23 Temmuz 1984 günü, Sayın Hüsnü Özyeğin Başkan Vekili, Murahhas Üye ve Genel Müdür hitabıyla nazik bir mektup yazarak “31 Temmuz 1984 tarihi itibariyle, Bankamızdan ayrılmama müsaadelerinizi rica eder, kıdem tazminatımın ve geçmiş yıllardan kullanmadığım yıllık izin ücretlerimin tarafıma ödenmesi için gerekli emri vermenizi arz ederim. Saygılarımla.” diyerek imzaladım ve izne ayrıldım.

American Express Bank’tan önce Coopers and Lybrand isimli İngiliz Danışmanlık şirketinin yerli ortağı Vahiy’le de görüşmüş ve İstanbul’da, benim de katılacağım bir danışmanlık girişimi konusunu bir hayli tartışmıştık. Hatta Haziran ayında, yıllık iznimden kullanarak Londra’ya konuyu görüşmeye gitmiştim. İngilizler, kendilerinin hiçbir katkısı olmadan benim tek başıma kuracağım danışmanlık şirketine ‘başarılı olursam’ katılmayı düşünüyorlardı. Böyle bir öneri, bana başlangıçta gereken yardımı sağlamadıktan sonra hiçbir şey ifade etmiyordu. Ben tek başıma başarılı olduktan sonra artık onlara niçin gereksinim duyayım ki? Sonunda bu işin başındaki Mr. Hugh Hudson-Davies’e “daha ileri bir tarihte görüşmek ümidiyle” henüz başlamamış olan iş ilişkimizi donduran bir mektup yolladım.

Bu küçük ve başarısız girişimim bana şunu gösterdi; girişimci tek başına, bütün riskleri üstlenerek ve kimseye güvenmeden yola çıkmak zorundadır. Maddi veya manevi hiçbir yardım gelmeyecek gibi yola tek başına çıkamayacaksa, hiç çıkmamalıdır. Girişimi başarılı olursa, ardına düşeni, kendini arayanı çok olur. Başarısızsa zaten silinir gider.

Kaynak: Metin Berk, Zoraki Bankacı, Acar Bilgi Merkezi (ABM) Yayınları