Önce Memleket

Türkiye’de çoğunluk önce kendini düşünüyor, kendinden önce ülkeyi düşünen pek yok ama ben 2001 krizinde çok değişik bir olay yaşamış ve çok şaşırmıştım. 2001’de krizin patlak vermesinden bir iki gün önce bir duyum aldık: “Türk Lirası çok büyük değer kaybediyor. Türk Lirası birikimlerinizi hemen dolara dönün!” diye. Asım Bey henüz ofise gelmemişti. Telefon ile kendisine ulaştım. “Gelince konuşuruz.” dedi. Ofise geldiğinde anlattım, “Efendim, böyle böyleymiş, Türk lirasını hemen dolara dönün diyorlar.” Bu işlemi yapmak için de benim kendisinden yazılı talimat almam lazım tabii. Asım Bey, “Hiçbir şeye dokunmayın.” dedi. “Niye?” “Benim bu gelire ihtiyacım yok. Ülkenin zararına olacak böyle bir durumdan menfaat sağlamak istemiyorum. Parası olan herkes dolara dönmeye kalkarsa kriz daha da yıkıcı olur.” dedi. “Dolarım dolarda kalsın, Türk Lirası Türk Lirası’nda kalsın ellemeyin.” dedi.

Bu sefer ben telaşlandım tabii. Bunu söylemesem, yarın bir şey olduğunda para kaybettirmiş olacağım. “Emin misiniz?” dedim. “Evet, eminim, ısrar etmeyin.” dedi. Neyse, yapmadık biz. Hakikaten iki gün sonra dolar yükselmeye başladı ve 700’den 1.400’e kadar çıktı birkaç ay içinde. Tabii dolara dönenler çok büyük paralar kazandılar. Daha sonra gazetelerde okuduk, zamanın Merkez Bankası Müdürü devalüasyondan iki gün önce yüklü miktarda dolar almış diye. O zaman da dayanamadım gittim Asım Bey’e, söyledim “Bakın siz yapmadınız ama Merkez Bankası Müdürü bile yapmış” diye. Kızdı bana ve “Bir daha bu konudan bana bahsetmeyin!” dedi. Asım Bey bu işlere ticaret gözüyle bakmıyor. Emek vereceksin, çalışacaksın, üreteceksin, öyle kazanacaksın. Gerçekten ülkeyi düşünerek yaşıyor.

Yine bir toplantıda Borusan’ın anayasası konuşuluyor. Genel Müdürler “Borusan Anayasası” isimli bir kitapçık hazırlamışlar, onun üstünden bir bir gideceğiz. Birinci maddeyi okudular: “Şirketin amacı kâr etmektir.” “Bir dakika,” dedi Asım Bey, “Birinci maddeyi bir daha okuyun.” “Şirketin amacı kâr etmektir.” “Olmadı” dedi, herkes birbirine bakıyor. Nasıl olacak peki? Toplantıda bir de misafir vardı, ona dönerek sordu: “Sizin şirketinizin anayasasında ne yazar?” “Bizde de öyle başlar efendim.” dedi o da. “Olmaz, şirketin amacı ülkeye hizmet etmek için kâr etmektir. Lütfen bu maddeyi düzeltin.” dedi, sonra misafire döndü, “Siz de gidince patronlarınıza söyleyin, siz de öyle düzeltin, onlar yabancı değil, hatırlatırsanız bizdeki gibi düzeltirler!” dedi. Hiç kimsenin aklına gelmiyor ülkeye hizmet etmeyi kâr etmekten önce düşünmek.

Anlatan: Nihal Alptekin

Kaynak: 90’a Yaklaşırken: Asım Kocabıyık Kitabı, Söyleşi: Esra Üstündağ Selamoğlu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. Baskı, Ocak 2017.