Şeytani Plan

Hayat sigortası poliçesi açtırdıktan sonra öyle bir plan yapmalıydı ki, poliçede belirtilen tazminata bir an önce kavuşabilsin… Ama bu iş, tek başına üstesinden gelebileceği bir iş değildi. Sonunda “ekibini” kurdu ve planını uygulamaya başladı.
32 yaşındaki bayan sigortalı, 1978’de ailesiyle birlikte Almanya’ya gitmiş, 1986’da orada tanıştığı bir Türk vatandaşıyla aşk yaşamaya başlamıştı. 1990’a kadar orada kalmışlar, birikimleri tükenince de akıllarına hayat sigortası yaptırmak ve buradan “para kaldırmak” gelmişti.
Planlarının sorunsuz işleyeceğine inanan ikili, 1991’de erkek arkadaşıyla birlikte 160 bin marklık vefat tazminatı bulunan bir hayat poliçesi açtırdı. Fakat bu parayı alabilmeleri için bayan sigortalının “ölmesi” gerekiyordu. Bunun da çaresini buldular: Önce bir mezardan bir ceset çıkaracaklar, sonra bu cesedi sigortalının kimliğiyle birlikte otomobile koyup aracı ateşe vereceklerdi. Amaçlarına ulaşabilmeleri, bu cesedin teminine bağlıydı. Bu sorunu da aştılar: Sigortalı, bu konuda kendisine yardım etmeyi kabul eden bir adamla yakınlık kurdu.
1992 Mayısında sigortalı Alman pasaportunun da yardımıyla Antalya’da bir araç kiraladı. Burdur’a bağlı bir köyde vefat eden bir kadının henüz gömüldüğünü tespit etmişlerdi. Kazma-kürekli ekip, kiralık otomobille buraya hareket etti. Gece yarısı cesedi mezardan çıkarıp otomobilin bagajına koydular. Son durakları, bir uçurum kenarıydı: Cesedi sürücü koltuğuna yerleştirdiler ve sigortalının kimliğini üzerine bıraktılar. Otomobilin üzerine benzin döküp aracı ateşe verdiler, sonra da uçuruma doğru ittiler. Evet, sigortalı artık “ölüydü”!
Emniyetten alınan yasal belgeler ve nüfus kaydındaki “öldü” şerhi de temin edilince, sigortalının tek yasal varisi olan erkek arkadaşı, 160 bin marklık vefat tazminatını almak için, sigorta ettiren olarak sigorta şirketine başvurdu. Şirket, kendilerine ulaştırılan yasal evrak üzerinden tazminat işlemlerine başladı ama birkaç eksik belgenin temini ve olayın detaylarının tespiti adına, araştırma bölümünü görevlendirmeyi de ihmal etmedi.
Olayın izini süren bölüm müfettişleri, Antalya Yat Limanı’nda çalışan bir görgü tanığına ulaştılar. Garsonluk yapan bu tanık, önceden bir şekilde tanıdığı, “öldü” diye bilinen sigortalı bayanı birkaç gün önce bir erkekle limanda dolaşırken gördüğünü söyledi. Tanık, sigortalıya adıyla seslenmiş ama sigortalı, “Beni başka biriyle karıştırdınız herhalde” diye söylenip oradan uzaklaşmıştı!
Sonuçta, sigorta müfettişleri emniyet güçlerini harekete geçirdi. Sigortalı bayan ve erkek arkadaşı, mahalli polisin operasyonuyla kısa sürede yakalandı.

Kaynak: Sigortalı Hayatın Bilinmeyenleri, 40 Gerçek Hikâye, Yapı Kredi Yayınları