Siemens’in Türkiye’ye Gelişi

Benim bütün istek ve hedefim Siemens’in Türkiye’ye bir yatırım yapmasıydı. Yatırım yaparlarsa, Türkiye ile ve bizlerle ilişkilerinin kolay kolay kesilmeyeceğine inanıyordum. Bunu rahat rahat konuşabilmemiz için Ernst von Siemens’in Türkiye’ye gelmesini istiyordum.

Büyük şirketlerin başlarındaki yöneticilerle kendi yerlerinde konuşmak çok güç oluyor. Yolculuğa çıktıkları zaman daha vakit bulabiliyorlar ve akılları, düşünceleri yalnız o yolculukla ilgili işlerde oluyor, daha kolay karar alınabiliyor. Bu büyük şirketlerin başında bulunan yöneticilerin yolculuk programları bir yıl önce hazırlanıyor. 1959’da rahmetli Adnan Berkay’la Münih’e gittiğimiz zaman Ernst von Siemens bizi kabul etti ve 25 Mayıs 1960 günü İstanbul’a gelmesi kararlaştırıldı. Kalacağı bir hafta içinde İstanbul, Ankara ve İzmir’i gezdirmek için program yapıldı.

1960 yılı Martından sonra Türkiye’deki politik hava karıştı. O zaman Simko şirketimizde Siemens’in temsilcisi olan Bay Dürkop, Siemens’e yazdığı mektupta burada havanın çok karışık olduğunu bildirmiş ve Ernst von Siemens’in Türkiye’ye gelmemesini tavsiye etmiş. Nisan ayı içinde, Siemens’ten gelen bir telgrafla Ernst von Siemens’in İstanbul yolculuğunun politik durum dolayısıyla yapılıp yapılmaması hakkında düşüncemiz soruluyordu. Adnan Berkay ve Dürkop ile öteki arkadaşların hepsi gelmemesini istiyorlardı. Bu düzeyde adamların programları çok dolu olduğundan, bu yolculuk bir defa ertelenirse bir daha yapılamayabilir diye düşündüm, bütün sorumluluğu üzerime aldım ve tavsiye ettim.

Ernst von Siemens 25 Mayıs 1960 günü uçaktan indi, Divan Oteli’ne yerleşti. Bir gün kaldı, ertesi gün gece yarısını geçtikten sonra sabah 04.00’te radyodan 27 Mayıs devrimini öğrendim. İlk düşüncem “Arkadaşlarımın gelmemesi yolunda yaptıkları tavsiyeleri dinlemeyerek bu adamı neden getirttim, bir an önce gitmesini nasıl sağlayacağım?” oldu. O sıralarda ne malımı, ne canımı, ne ailemi, hiçbir şey düşünemeden sabaha kadar odamda pijamayla dolaşarak Ernst von Siemens’i bir an önce memleketine nasıl gönderebileceğimi düşündüm.

Korkum çok sürmedi. Siemens, o zaman İstanbul Valisi olan Refik Tulga Paşa’nın yardımıyla ertesi sabah 11’de uçağa bindi ve Almanya’ya döndü. Bu olaydan sonra ben Siemens’in Türkiye’de bir fabrika kurması için başladığım teşebbüsüme devam ettim.

Kaynak: Vehbi Koç, Hayat Hikâyem, İstanbul, 1983