Sizde Grev Mi Var?

Ortaklaşa kurmaya karar verdiğimiz SunExpress, Antalya merkezli olarak Türk personelle Avrupa’dan düşük maliyetlerle çalışacak, Alman ve diğer turist gruplarını Türkiye’ye taşıyacaktı. Tek uçak tipinden oluşacak filosu büyüdükçe ve Türk sivil havacılık mevzuatı elverdikçe tarifeli seferler de planlanacaktı. Lufthansa koltukların pazarlanmasını, THY de uçuş işletme ve teknik bakımı yapacağı için SunExpress’in ilk yatırımı ve genel giderleri düşük olacaktı.
1990 yılında üç Boeing 737 ile uçmaya başlayan SunExpress’in filosu 2006 yılında 13 uçağa, cirosu da 250 milyon euroya ulaşmış, geçen süre içinde Avrupa’nın çeşitli kentlerinden ülkemize yılda 1,5 milyonun üstünde yolcu taşıyabilecek kapasiteye ulaşmıştı.
Lufthansa’nın hangar ve atölyelerinin modernliği, temizliği hemen göze çarpıyordu. Belgelerden de verimlilik avantajı hemen anlaşılıyordu. Bizim on beş gün içinde tamamlayabildiğimiz Airbus A-310 büyük bakımını onlar dört beş günde bitiriyorlardı. İşçilik ücretleri bizim beş katımız olmasına rağmen verimlilik farkı nedeniyle yaptıkları iş sonuçta bizden ucuza geliyordu. Aramızdaki farkın bir nedeni teknisyenlerinin meslek liselerinde çok iyi yetişip ayrıca kapsamlı bir çıraklık ve staj sisteminde yoğrulmuş olmalarıydı. İkinci bir neden de proje planlama ve lojistik sistemlerinin gelişmişliğiydi. 
İstanbul’a yaptığı ilk gezide bunu Ruhnau da fark etti. “Sizin teknisyenleriniz daha pratik, bizimki daha disiplinli. Biz dokuz zaman dilimini planlama, bir zaman dilimini uygulama olarak kullanıyoruz. Sanıyorum ki siz planlamaya bir dilim ayırdığınız için dokuz zaman ünitesini yap-bozla geçiriyorsunuz,” demişti.
İstanbul’a ayak bastığında kendisini makam arabamla karşılamış, kendim kullanarak teknik tesislerimizi gezdirmiştim. Şimdiki küçük, o zamanki büyük hangarda birkaç uçağın yattığını ve bunların etrafındaki çok az sayıdaki teknisyeni görünce safiyane “Sizde grev mi var?” diye sordu. Pazar olduğu için vardiyaların asgari sayıyla çalıştığını anlatınca, “Pazar günü uçaklarınızı da dinlendiriyor musunuz? Hayırsa, en az bir uçak maliyetindeki hangarı niye çalıştırmıyorsunuz?” diye hayretini paylaştı.

Kaynak: Cem Kozlu, Bulutların Üstüne Tırmanırken, Remzi Kitabevi