Kabin sadece bizim personelin çalıştığı yer değil, aynı zamanda THY’nin kendi yolcusuyla buluştuğu, temasının en yoğun yaşandığı yer. Övgüyü de sitemi de, şaşkınlık verici hikâyeleri de yaşadığınız bir yer. Bunların bir kısmını ya bizzat tecrübe ettim ya da dinledim. Bir gün bir e-posta geldi. İlginç bir hikâye anlatılıyor ve THY’den şikâyet ediliyordu. Özetle şöyleydi:
“Paris’te hanımla beraber havalimanına geldik. Uçakta 2. sırada oturuyorduk. Hemen önümüzde beyaz elbiseli biri hostese ‘Yalnız benim olacaksın’ gibi sözler söylüyordu. Hostes hanım sinirli bir şekilde arkaya doğru gitti. Hostes hanımı çağırdım. ‘Bu adam kim, nasıl böyle konuşabiliyor?’ diye sordum. İlgili kişinin pilot olduğunu öğrenince ‘Bu adam mı bizi uçuracak?’ dedim. Hostes pilota konuyu aktarmış. Pilot da beni istenmeyen yolcu ilan etti, ben de uçaktan inmek zorunda kaldım. Şikâyetçiyim.”
E-postayı atan kişi telefon numarasını da yazmıştı. Aradım. Adam e-postada yazdıklarını ayrıntısıyla tekrar etti. Kendisine konuyu araştıracağımı söyledim ve döneceğime söz verdim. Başpilot Asaf Bora’yı çağırdım. E-postayı okuttum, güldü. “Bu pilot arkadaş bu işi yapacak bir insan değildir. Kendisini tanıyorum ve böyle bir şeye asla inanmıyorum, ama araştıralım.” dedi.
Konuyu incelettik. Paris müdürüne yapılan ihbar ve araştırmalarla gerçeği öğrendik. Yolcunun “şeytani” bir planla kendisini uçaktan attırdığı, böylelikle seyahatte beraber olduğu eşi Türkiye’ye dönünce, kendisinin Paris’te sevgilisi ile beraber olma fırsatı yakaladığı ve ertesi gün de onunla beraber Türkiye’ye döndüğü anlaşıldı. Bir taşla iki kuş vurmak istiyordu. Hem sevgilisiyle birlikte olmuştu, hem de THY’den bir özür ve ücretsiz bilet almak niyetindeydi. Kendisini aradım, tespitlerimizi anlattım, şaşırdı. “Şikâyetinize resmi cevabı evinize göndereceğim” dedim, gevelemeye başladı ve tabii adresini vermedi.
Kaynak: Hamdi Topçu, ‘Yerel’den ‘Global’e: THY’nin Yükseliş Dönemi, Remzi Kitabevi, 2. Baskı, Temmuz 2019.