Yapçak Bi’Şey Yok…

Son zamanlarda moda olan ve gelecekle ilgili sorumluluğu reddeden “Yapçak bi’şey yok.” kalıbına savaş açan yazar, o an yapılacak bir şey olmamasına rağmen sonrasında hiçbir şey yapılmadan konunun kapatılmasına karşı çıkıyor. Öte yandan, “İnsan olmak mazeret değil marifettir.” sözünden yola çıkarak herhangi bir konuyu kestirip atmak yerine beyni devrede tutarak başka alternatifler, başka çıkış yolları, başka bakış açıları bularak, yapacak başka bi’ şeyler arayarak yola devam edilmesi gerektiğine inanıyor. Kitabı eğitimlerinde kullandığı dille ve bilgiyi aktarmayı tercih ettiği şekilde yazan Beyce, iş dünyasında kazanmak isteyenler için gerçek hikâyeler anlatıyor.

1. Kendinizi geliştirmenin kendinize borcunuz olduğunun farkına varın.

2. Karşılaştığınız her olayda “Yapçak bi’şey yok”tan başka alternatifiniz var mı araştırın.

3. Kendinizi geliştirmek için birtakım koşulların oluşmasını ya da olgunlaşmasını beklemeyin.

4. Etkileyebileceğiniz ve bir fark yaratabileceğiniz her alanda harekete geçin. Hareketsiz kalırsanız gelişimle ilgili hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini aklınızdan çıkarmayın.

5. Her harekete geçtiğinizde sonuç istediğiniz gibi olmayabilir. İstediğiniz sonucu alabilmek için tek alternatifinizin harekete geçmek olduğunu bilin.

Ego Savaşları: Ben var ya ben…

1. Egomuz bize sürekli bu dünyadaki en kıymet insan olduğumuzu pompalar, bunun farkında olun. Bizim egomuz bunu yaparken karşımıza çıkan her insan egosu da onu aynı şekilde pompalıyor. Unutmayın.

2. Kendimiz de dahil, dünya üzerinde her insan dilediği kadar önemsenmediğini düşündüğünde (dikkat; önemsenmediğinde değil, dilediği kadar önemsenmediğini düşündüğünde) arıza çıkartabilir. Kabul edin.

3. Karşımızdaki insan her şeyden önce kendini önemsetmeye çalışıyorsa tatmin edilmemiş bir açlığı var demektir. Sarı alarmı fark edin.

4. Karşımızdaki insan kendisini parasının, arabasının, telefonunun, kredi kartı renginin, tanıdıklarının, mesleğinin, kısacası bu dünyadan giderken götüremeyeceklerinin üzerinden ifade etmeye çalışıyorsa tatmin edilmemiş açlığı büyüktür. Dikkat edin.

5. Bu açlığı bulup tatmin edebilirseniz yola çatışmayı azaltarak devam edebilirsiniz. Vazgeçmeyin.

Empati Durumumuz: Bana ne, herkes beni anlasın

1. Karşınızdaki insan mevcut şartlarda normal karşılanmayacak davranışlar sergiliyorsa iki seçeneğiniz olduğunun farkına varın: Birinci çatışmaya girmek, ikincisi söz konusu davranışın arkasına bakmak.

2. Söz konusu davranışın arkasına bakabilmek için şu soruyu sorun: “Neden böyle yapıyor?”

3. “Neden böyle yapıyor?” sorusuyla davranışın arkasındaki duyguyu bulun.

4. Duyguyu bulmanız davranışı haklı görmenizi gerektirmez. Endişelenmeyin, siz sadece duyguyu bulun.

5. Duyguyu bulduğunuzda tatmin edip etmeme kararını verin.

Hizmet Nedir: Söylemesi kolay, yapması zordur

1. Hizmetin temeli hizmet vermeye niyetli olmaktır, bu ana fikri atlamayın.

2. İşinizi sever ve benimserseniz hizmet vermeniz kolaylaşır. İşinizle ilgili duygularınızı gözden geçirin.

3. İşiniz hizmet vermekse neden orada olduğunuzu unutmayın. Böylece nasıl hizmet vermeniz gerektiğini hatırlamak zorunda kalmazsınız.

4. İyi hizmet verdiğinizde karşınızdaki insanı duygusal borç altına sokarsınız. Duygusal borç altına giren insan bu borcu bir şekilde ödemek ister. Duygusal olarak borçlandırmaktan çekinmeyin.

Bir Konsept Olarak Müşteri Odaklılık: Bildiğimiz velinimet halinin yeni adı

1. Müşteri odaklılıkta amaç öncelikle müşteriye kazandırmak, böylece yaratılan memnuniyetle kazanmaktır. Sırayı şaşırmayın.

2. Müşteri odaklılık hizmet verilmesinden önce başlayan ve hizmet verildikten sonra da devam eden bir süreçtir. Hafife almayın.

3. Müşteri odaklılıkta müşterinin her hizmet adımında memnun edilmesi esastır. Adım atlamayın.

4. Müşteriye odaklanmanın sadık müşteri yaratacağını, çapraz satış getireceğini, referans üreteceğini aklınızdan çıkarmadan hizmet edin.

İletişim: Hep yaptığımız şey, ne var ki bunda?

1. İnsanlar farklı iletişim tarzlarına sahiptirler. Kabul edin.

2. Bir iletişim tarzı diğerinden iyi ya da kötü değildir, sadece farklıdır. Bunu da kabul edin.

3. Farklı iletişim tarzları farklı diller gibidir. Öğrenmezseniz karşınızdaki insanın neyi neden yaptığını anlayamazsınız. Öğrenmeye çaba gösterin.

4. Hayatın her safhasında karşınıza çıkan insanlarla verimli ilişkiler kurmanın yolu uyumlu olmaktan geçer. Hiç olmazsa ortada buluşmaya özen gösterin.

Satış: Zor zanaat valla

1. Satışta ürün, müşteri, rakip bilgisi esastır. Bu konularda bilgisi olmayan çoğunluğun bir parçası olmayın.

2. Ürünü iyi bilirseniz her özellikte müşteri için faydasını bulabilirsiniz. Ürününüzü bilin.

3. Müşteriyi iyi tanırsanız ihtiyacını doğru saptarsınız. Doğru sorularla müşterinizin ihtiyacını doğru anlayın.

4. Rekabeti iyi bilirseniz avantaj ve dezavantajlarınızı bilirsiniz. Rekabeti tanıyın ve hazırlıklı olun.

Takım çalışması: Tek tuğladan duvar olmaaaz!

1. Takım çalışması daha az yorularak daha verimli sonuçlar almanızı sağlar. Takım halinde daha kolay ulaşacağınız sonuçlara tek başınıza ulaşmaya çalışarak yorulmayın.

2. İnsan yalnız başına mücadele etmek için yaratılmış bir varlık değildir. Genetik kodunuzun birlikte yaşamak üzerine programlandığını unutmayın.

3. Takımda herkesin yeteneklerine en uygun pozisyonda çalışması gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

4. Başarının yarattığı gurur ve mutluluğun paylaşarak büyüdüğünü, başarısızlığın acısının da paylaşarak büyüdüğünü, başarısızlığın acısının da paylaşarak küçüldüğünü hatırlayın.

Yönetim: İnsan yönetmekte ne var ki?

1. Yöneticilik hem işi hem de insanı aynı anda dengede yönetmektir. Sadece bir tanesini tercih etmeyin.

2. Yönetmek için gerekli donanımları, yetkinlikleri edinmek için çaba gösterin.

3. Yönettiğiniz insanların kendilerini takım olarak hissetmelerini sağlayacak duyguları uyandırın.

4. Yönettiğiniz insanlar “sadece” işlerini yapıyor olsalar da takdir ve teşekkür etmeyi unutmayın. Korku ve baskıyla yönetici olunamayacağını bir kenara yazın.

Stres Yönetimi Sorunsalı: Stres yönetilen bi’şey mi ki?

1. Stresin varlığını kabul edin.

2. Stresin sizde yarattığı etkinin sizden kaynaklandığını unutmayın.

3. Stresi endişeye ve paniğe kapılmak için de kullanabilirsiniz, hazırlıksız yakalanmamak ve coşku sağlamak için de kullanabilirsiniz. Tercihinizi doğru yapın.

4. Stresin kaynağına gösterdiğiniz tepkinin, sizin mi stresi yöneteceğinizi yoksa stresin mi sizi yöneteceğini belirlediğini aklınızdan çıkarmayın.

Zaman Yönetimi: Bir saatimiz daha olaydı iyiydi

1. Zamanı iyi yönettiğinizde hayatınızı da iyi yöneteceğinizi fark edin.

2. Zaman yönetiminin; öncelikleri belirlemek, planlamak ve doğru dosyalamak adında üç basit kuralı olduğunu bilin.

3. Zaman yönetiminde planlamaya “harcanan” zaman yoktur, planlamaya “ayrılan” zaman vardır. Bu ikisinin farkını anlayın.

4. Zaman yönetiminde hızla yapılması gereken tek şey süreç doğru belirlendikten sonra harekete geçmektir. Acele etmeyin.

Toplantı Yönetimi: Toplanalım, toplaşalım

1. Toplantı sonuç almak için yapılır. Odağınızdan çıkmayın.

2. Verimsiz, bir sonuca bağlanmayan bir aksiyon planı içermeyen toplantılar tüm katılanlar için büyük zaman kaybıdır ve maliyet yaratır. Önlem alın.

3. Toplantının verimli geçmesi, toplantıdan önceki davette içerilmesi gereken saat, süre, amaç ve içerik bilgisiyle sağlanır, hazırlanın ve katılımcıların hazır gelmesini sağlayın.

4. Verim sağlayan bir toplantı kültürü yerleştirmek için bıkmadan usanmadan çaba gösterin.

Yazar:Alp Beyce
Yayınevi:Ceres Yayınları