Çoğu insanın sahip olmaktan memnuniyet duyacağı bir unvan, Sam Walton’ı kızdırmıştı. 1985’te Forbes 2,8 milyar dolar diye tahmin edilen net değeriyle onu Amerika’daki En Zengin Adam seçti. Walton bu unvandan utanmış ve aile mahremiyetinin ihlalinden rahatsızlık duymuştu. “Birinin net değeri hakkındaki bu hengâme sadece aptal bir şey ve benim hayatımı daha karışık ve zor bir hale getirdi.” dedi Fortune dergisindeki röportajında.
Walton Amerika’daki en zengin adam gibi davranmak istemedi ve bu yüzden insanlar onun hakkında bir şeyler okumayı sevdi. Av köpeklerini eski bir kamyonetin etrafında tutan sıradan bir adamdı. Walton’ın birçok kıyafeti Wal-Mart’tandı. Yerel berberde 5 dolara saç tıraşı olması ve bahşiş bırakmamasıyla tanınırdı. Muhabir ve fotoğrafçılar bu tuhaf milyarder hakkında daha çok şey öğrenmek için Bentonville’e toplaşırlardı. Walton onlardan kurtulmak için elinden gelen her şeyi yapardı.
“Medya beni genellikle gerçekten ucuz, eksantrik bir münzevi, mağarada milyar dolarlarını saklamak yerine köpekleriyle birlikte gezen, az uyuyan bir teke gibi yansıttı.” diye yakınmıştı Walton.
Walton’ın servetinin çoğu kolayca harcayabileceği kâğıt para şeklinde değildi. Kendisinin ve ailesinin sahip olduğu para Wal-Mart hisse senetlerine yatırılmıştı. Şirket büyür ve daha başarılı olurken, hisse senetlerinin değeri arttı. Fakat hisse senetlerine bağlı olan servetin değeri sürekli değişti. 1987 Ekim’inde tüm hisse senetlerinin değeri birdenbire düştü. Walton yaklaşık 1 milyar dolar kaybetti. Kaybı hakkında ne hissettiği sorulduğunda, Walton şöyle cevap verdi:
“Sonuçta bu bir kâğıt parçası. Başladığımızda bir kâğıt parçasıydı ve hâlâ da kâğıt parçası…”
Kaynak: Sally Lee, Wal-Mart’ın Ticaret Dâhisi Sam Walton ve İnanılmaz Hikâyesi, Türkçesi: Deniz Güleşen, Yakamoz Kitap, 2. Baskı, Ocak 2011.