Ticarete ilişkin ilk bilgileri babam ve amcamdan aldım gerçi ama mahalle bakkalımızın katkısını da ihmal etmemem lazım. Evimizin hemen karşı sırasında bulunan bu bakkaldan bütün ihtiyaçlarımızı karşılardık. Bu işi de genellikle ben yapardım. Çünkü sabahları bakkala gidip gazete, ekmek ve süt almayı severdim. Bakkal alışverişini sevmemin elbette başka bir sebebi daha vardı!
Alışverişi yaptığım için annem veya babam bana 2,5 kuruş “rüşvet” verirdi. Ben de bu 2,5 kuruşla her seferinde çikolata alırdım. Bakkal amca, sonradan bütün Türkiye’nin tanıyacağı bir isimdi. Anadolu Holding’in kurucusu İzzet Özilhan’dan söz ediyorum. İzzet Özilhan, tıpkı Vehbi Koç gibi işe bakkallıkla başlamış ve kısa sürede yükselerek büyük bir işadamı olmuştu. Bana, ticarete dair kimi incelikleri öğreten işte Bakkal İzzet Amca’ydı.
Bir gün yine sabah alışverişini yapmaya gitmiştim. Alışverişi tamamladıktan sonra da sıra çikolata almaya gelmişti. Bakkal İzzet Amca, kutusunu önüme getirmiş ve eğer on iki çikolata alırsam, birisini bedavaya vereceğini söylemişti. “Söz mü?” diye sordum çocuksu bir sevinçle. “Söz!” dedi Bakkal İzzet Amca büyük bir ciddiyetle.
Ben de hemen bir plan yapmıştım. Evdekileri ve apartmandakileri içimden saymaya başlamış, çikolata isteyenlerin sayısını nasıl on ikiye çıkartabilirim diye hesap-kitap işine girişmiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse de başarmıştım bunu. On iki kişiden çikolata siparişi alır almaz Bakkal İzzet Amca’nın kapısına dayandım. Nerede ise her gün bir çikolatayı bedavaya getiriyordum artık.
İzzet Bey’le yıllar sonra İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi olarak sık sık karşılaşmaya başladık. O karşılaşmaların birisinde, “Biliyor musunuz” dedim, “beni ticarete sevk eden siz oldunuz.” Önce hiçbir şey anlamadı İzzet Özilhan. “Nasıl?” diye sordu. Ben de çikolata hikâyesini hatırlattım kendisine. Son derece şakrak bir kahkaha attı ve “Birlikte İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu’nda görev yaptığımıza göre, görüyorum ki başarılı olmuşum. Keşke herkes senin gibi öğrenebilseydi işini…” dedi. Ben de büyük bir samimiyetle kendisine, herkesin karşısına bir İzzet Özilhan’ın çıkmadığını söyledim.
Kaynak: Jak Kamhi, Gördüklerim Yaşadıklarım, Remzi Kitabevi