Bir defasında padişah Edirne’de iken halktan biri ileri çıkıp padişahı selamladıktan sonra, “Padişahım! Benim şikâyetim vardır” deyince, Sultan; “Söyle de tedbir edelim. Haklıysan haksızı cezalandıralım.” der. O adam; “Padişahım! Kerim Ağa denen eşkıya bana zulmetti. Malımı, mülkümü alıp çoluk çocuğumla sokaklara attı. Memleketin varlıklı ailelerinden iken, bir lokmaya muhtaç oldum” der.
Padişah şahitleri dinledikten sonra, Kerim Ağa’yı getirtir. ”Ağa! Hakkında şikâyet var. Mazlumları soyar, mallarını alarak sokaklara atarmışsın. Doğru mudur?” diye sorar. Ağa özür dileyip kendisini müdafaa edeceği yerde, ileri geri konuşmaya başlar. “Ben yeniçeriyim” diye diklenir. Bunun üzerine padişah hiddetle yerinden kalkıp adamın yakasından tutarak yere çarpar. “Bre densiz! Sen yeniçeri isen, ben de padişahım!” der. Ağa cezalandırılıp haklıya hakkı teslim edilir.
Kaynak: Ekrem Buğra Ekinci, Ama Hangi Osmanlı?, Timaş Yayınları, Şubat 2013.